Yazım Kuralları

Yayın İlkeleri
 
  • Türkçe makalelerin yazımında TDK Yazım Kılavuzu esas alınır.
 
  • Makale ve çevirilerde, metinden bağımsız olarak 300 kelimeyi aşmayacak Türkçe ve İngilizce özetler ile anahtar kelimeler bulunmalıdır. (Anahtar kelimeler 5-7 aralığında olmalıdır.)
 
  • Makalelerin içeriği ve eklerinin (resim, çizim, harita, belge vb.) sorumluluğu yazara aittir.
 
  • Görsel eklerin (resim, çizim, harita, belge vb.) orijinalleri dosya eki olarak gönderilmelidir.
 
  • Sempozyumda yayımlanan çalışmaların yayın hakkı Hakkâri Üniversitesine aittir.
 
  • Telif hakkı sanal ortamda yayımlamayı da kapsar. Yazılar, izin alınmaksızın başka yerde yayımlanamaz.
 
Yazım Kuralları:

– Yazılar, A4 boyutunda MS Word uyumlu programda Trans Baskerville veya Times New Roman yazı karakterinde yazılmalıdır.
 
– Başlık, 12 punto, beyaz ve büyük harf olmalıdır. Başlık ortadan hizalı olmalıdır. Metinde ana ve ara başlıklar kullanılabilir. Ana başlıklar 10 punto, büyük harf ve koyu olarak sola dayalı; ara başlıklar 10 punto, koyu  ve küçük harf yazılmalı sola dayalı olmalıdır. Başlıklar ve paragrafların arasında 6 nk aralık bırakılmalıdır.
 
– Yazar adı ve soyadı, ana başlığın altına 12 nk aralık bıraktıktan sonra 10 punto, beyaz, büyük harf ve ortaya hizalı olarak yazılmalıdır. (*) işareti ile sayfanın altına unvan, adres ve e-posta bilgileri 8 punto olarak verilmelidir.
 
– Metin, 10 punto, iki yana dayalı olmalıdır. Üstten: 5,8 cm, Alttan: 5,8 cm, Sağdan: 4,5 cm, Soldan: 4,5 cm boşluk bırakılmalıdır. Satır arası 3 nk olmalıdır. Paragraf araları 6 nk, paragraf girintisi 0,8 cm olmalıdır.
 
– Üstbilgi-Altbilgi, makalenin bir nüshasında metin üstbilgi kısmında çift sayfaya yazarın adı ve soyadı; tek sayfaya makalenin anlamlı kısaltılmış hali büyük harfle, 8 punto yazılmalıdır. Diğer iki nüshada bu alanlar boş bırakılmalıdır. Üstbilgi: 4,45 cm, Altbilgi: 0 cm.
 
– Sayfa numaraları, makalenin ilk sayfasında görünmeyecek şekilde, üstbilgi içinde sağ ve sol üst kenara 8 punto olarak yerleştirilmelidir.
 
– Alıntılar, 5 satırı geçtiğinde paragraf girintisinden 1 cm içeriden başlatılmalı, tırnak içinde 1 punto küçük yazılmalıdır. 5 satırdan az olan alıntılar metin içerisinde italik olarak verilir. Vurgulanması gereken ifadeler de italik yapılır.
 
Dipnotlar, 8 punto tek aralık yazılmalıdır. Hizalaması iki yana dayalı ve paragraf girintisi 0,5 cm olmalıdır. Dipnot ayıraç çizgisi olmamalıdır. Metin içindeki atıflar sayfa altına dipnot şeklinde 1’den başlayarak numaralandırılmalıdır. Bunun dışında metin içinde atıf yapılmamalıdır. Dipnotlarda kaynaklar verilirken, kitap ve dergi ismi italik olmalı, makale isimleri tırnak içerisinde düz olarak verilmelidir. Dipnotlarda, ilk geçtiği yerde kaynak künyesi tam olarak verilmeli, daha sonra a.g.e., a.g.m., veya a.g.t. gibi yazarın belirlediği kısaltmalarla yazılmalıdır. Bir yazarın birden fazla kitap ve makalesi kullanılıyorsa ikinci eserin ilk kullanımından sonra, yazarın soyadı, sonra kitap veya makalenin tam veya kısaltılmış adı verilmelidir. Çok yazarlı kaynakların ilk geçtiği yerde yazarların tümü yazılmalı, daha sonrakilerde kısaltarak verilmelidir.
 
Örnekler:
Kitap:
Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu-Klasik Çağ, 1300-1600, çev. Ruşen Sezer, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2009, 11. bs., s. 115.
Sonraki atıflarda: İnalcık, a.g.e., s. 123.
Yazarın birden fazla eseri olması halinde, sonraki dipnotlarda: İnalcık, Klasik Çağ, s. 123.
Makale:
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Osmanlılarda İlk Vezirlere Dair Mütalea”, Belleten, c. III/ sy. 9 [veya III/9] (1939), s. 101.
 
-Kaynakça: Makalelerde kullanılan kaynak ve araştırmalar makale sonunda bu başlık altında gösterilmelidir. Kaynakça, bu başlık altında yeni bir sayfadan başlamalı ve 9 punto yazılmalıdır. Sadece metin içinde atıfta bulunulan kaynaklar yer almalı ve yazarların soyadına göre alfabetik olarak düzenlenmelidir:
İNALCIK H. Osmanlı İmparatorluğu-Klasik Çağ, 1300-1600, çev. Ruşen Sezer, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2009.
UZUNÇARŞILI İsmail Hakkı, “Osmanlılarda İlk Vezirlere Dair Mütalea”, Belleten, c. III/ sy. 9 [veya III/9] (1939), ss. 99-106.
 
Diğer Kaynaklar
a. Film
Örnek: Erdal K. (Yönetmen). (1988). Hakkari’de Bir Mevsim [Film]. Türkiye

b. Elektronik kaynaklar
Örnek: Çolak, A. (2004). Sait Faik ölmemiş, çoğalmış... (Erişim tarihi: 21 Temmuz 2006), http://www.docstyles.com/
 
c. Kişisel Görüşmeye Dayalı Bilgiler
E-postayla, telefonla, yüzyüze ya da başka biçimlerde yapılan kişisel görüşmelere dayalı bilgiler, metin içinde gösterilir. Kaynakça görüşülen kişi adları tarih ve yer adları ayrıca bildirilmelidir.
 
Örnek Dipnot: Abdulkadir Kızılkaya, (1965). Mülakat (25.06.2016) Hakkâri, Türkiye
Örnek Kaynakça: KIZILKAYA, A. 25.06.2016. Hakkâri, Türkiye
 
Şekiller
Şekiller numaralandırılmalı, alt yazısı olmalı, kaynak kullanılmış ise parantez içinde şekil altına kaynak bilgisi eklenmelidir. Şeklin başlığı sola dayalı, koyu renk ve italik, 10 punto ve başlığın sadece ilk kelimesinin ilk harfi büyük olmalıdır.  Şekil başlığı ile tablo arasındaki boşluk 1 satır aralığında olmalıdır. Şeklin başlığı, şeklin altında yer almalıdır.
 
Tablolar
Tablolar sola dayalı ve "Times New Roman" karakterinde, tablo başlığı koyu renk, 10 punto, başlığın sadece ilk kelimesinin ilk harfi büyük olmalı ve başlık, tablo sayısının yanında verilmelidir. Tablo başlığı ile tablo arasındaki boşluk 1 satır aralığında olmalıdır. Tablolar metin içinde tablo sayısı verilerek belirtilmelidir.
 
Çeviriyazı Metinlerde Uyulacak Esaslar
Çeviriyazı bir metnin Türk Tarih Kurumu Yayınları arasında yer almadan önce aşağıdaki hususlara riayet edilerek hazırlanmış olması veya bunlara göre düzeltilmiş olması gerekmektedir.
a) Tanzimat sonrası matbu metinlerde:
1. Bu tür metinlerde ilmî transkripsiyon değil transliterasyon veya başka bir deyişle “hafifletilmiş transkripsiyon” uygulanır.
Bundan sonra kullanılacak olan “transkripsiyon” kavramı Türkçede kullanılmayan harfler de dâhil bütün harfleri aynen bir başka alfabe ile yansıtmayı; transliterasyon ise daha çok kelimenin bütünlüğünü koruyarak herhangi bir sadeleştirme yapmadan aktarmayı anlatmaktadır.
 
2. Uzun bütün heceler â, û, î harfleriyle yazılmalıdır. Ör. hâkimiyetrûberûcerîde … Kalın okunması gereken ve anlam karışıklığına da yol açabilecek kelimelerde bulunan uzun a sesi için, bu durumu önlemek üzere “a” şeklindeki imlâ tercih edilebilir.  Ör. Gazîmukayesetekabül , kanûn
Bu durum, benzer yazılışa sahip Arapça ve Farsça kelimelerdeki okuma yanlışlarını da önleyecektir. Ör. “Yasa” anlamındaki “kanûn” ile “Ocak ayı” anlamındaki “İkincikânûn” (Kânûnisânî) kelimelerinde olduğu gibi…
 
3. Kelimelerin orijinal sesleri korunmalı, transkripsiyondaki hafifletme işlemi imlâ ile sınırlı kalmalıdır. Ör. Aptülhak Hamit ( – ) → Abdülhak Hâmid ( + )
 
4. Arapça terkiplerin yazımında İSAM DİA’nde ve MEB. İslâm Ansiklopedisi’nde benimsenen yazım kuralları uygulanmalıdır. Ör. Muhîtü’l-MaârifMuînü’d-devle …
 
5. Farsça terkiplerde terkip tiresi her seferinde yazılmalıdır. Ör. Devlet-i Aliyyehüsn-i muâmelemüdîr-i umûmî … Farsça terkiplerdeki terkip –i’si  “-ü” şeklinde yazılmamalıdır. Ör. müdür-ü umûmî ( – );  hüsn-ü muâmele ( – ); umûr-u mâliye ( – ) → umûr-ı mâliye ( + ) …
“Ve” kelimesine karşılık gelen “ü”ler ise aynen korunur ve kendisinden önceki ve sonraki kelimeye bitiştirilmeden yazılır.
 
6. Osmanlıca matbu metinlerde Batı sahasına ait şahıs ve şehir adları genellikle okunduğu gibi yazılmaktadır. Tanzimat sonrasına ait bir metnin çeviriyazısında bu tür kelimeler orijinal dildeki imlâsına uygun yazılmalıdır.
Ör. “Mısır’da kalan Fransızların umûr-ı mâliye müdîr-i umûmîsi Posiyelk’a gönderdiği mektup (…)” ( – ).
“Mısır’da kalan Fransızların umûr-ı mâliye müdîr-i umûmîsi Poussielque’a gönderdiği mektup (…)” ( + )
Türkçede yaygın olarak kullanılan yabancı yer ve şahıs adlarında ise Türkçe kullanımı esas alınır.
 
7. Masdar-ı ca‘lîler -günümüz Türkçesinde sık kullanıldığı için tek y ile yazılanlar hariç- çift y ile yazılmalıdır. Ör. Osmâniyye; Cülûsiyyeşahsiyye … Sık kullanılanlara ör. BahriyeMülkiye
 
8.  Nisbet –î’si ile biten kelimelerin sonuna Türkçe olarak ismin –e hâli geldiğinde masdar-ı ca‘lîlerle karışmaması için “î” şeklinde yazılmalı fakat bu imlâ masdar-ı ca‘lîlerde kullanılmamalıdır:
Ör. “Âmâl-i millîye uygun olarak …” (Burada millî kelimesinin sonundaki –ye, ismin –i hâlini gösterir).
Âmâl-i milliyyeye uygun olarak …” (“Âmâl-i Millîyeye” imlâsı yanlıştır).
 
9. Osmanlıca matbu eserlerde vurgulanmak istenen kelimeler ve özel adlar çoğunlukla parantez içine alınarak vurgulanır. Oysa bugün bunun yerine çift tırnak içine alarak vurgulama tercih edilmektedir. Bu bakımdan;
a) Sadece vurgulanması gereken bir (veya birkaç) kelime varsa parantez yerine tırnak içinde yazılmalıdır.
Ör. “(…) nâm-ı âlîleri (Nizâm-ı Cedîd) tesmiye olundu.” ( – )
“(…) nâm-ı âlîleri “Nizâm-ı Cedîd” tesmiye olundu.” ( + )
b) Vurgulanmak istenen bir kitap adı ise sadece italik yazılması vurgu için yeterlidir.
Ör. “Tameşvarî (Hadîkatü’ş-Şu‘arâ ) / “Hadîkatü’ş-Şu‘arâ” nâm eser-i bî-hemtâsında (…)” ( – ).
“Tameşvarî Hadîkatü’ş-Şu‘arâ nâm eser-i bî-hemtâsında (…)” ( + ).
c) Osmanlı alfabesinde büyük – küçük harf ayrımı olmadığı için şahıs, kurum veya yer adı cinsinden özel isimlerde ayrıca tırnak içine almak biçiminde özel bir vurguya gerek yoktur; baş harflerinin büyük yazılması yeterlidir.
Ör. “Şeyhülislâm’ın üstâdı (Münîr Efendi) de çağırılıp meydâna getirildi.” ( – )
“Şeyhülislâm’ın üstâdı Münîr Efendi de çağırılıp meydâna getirildi.” ( + )
Dolayısıyla bu gibi durumlarda Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmış metinlerde kullanılan parantezler hiç kullanılmamalıdır. Elbette açıklama ve ek bilgi mahiyetindeki cümle veya kelime gruplarında parantez kullanılacaktır.
 
10. Ana metin içinde geçen Türkçe dışındaki dillerden iktibas edilmiş cümlelerin, metin içine tercümeleri aktarılmalı, gerekiyorsa dipnotlarda orijinal yazılışları kaynak bilgisinden önce verilmelidir.
 
11. Günümüz Türkçesinde kullanılmayan Farsça kelimelerin imlâsında, günümüzde kullanılanlarda olduğu gibi Türkçe telâffuz esas alınmalıdır.
Ör. nohoft ( – ) → nühüft ( +); dovvom ( – ) → düvvüm ( +) …
 
12. Osmanlı Türkçesiyle basılı bir metinde geçen her tür Arapça kelimenin yazımında da yaygın Türkçe telâffuz esas alınmalıdır. Ör.  Rasûl ( – ) → Resûl; a‘yân → âyân …
 
13. Arapça kelimelere mahsus bir ses olan ayn harfi, anlam karışıklığına veya okuma hatasına sebep olmadıkça imlâya yansıtılmamalıdır.
 
14. Tanzimat sonrası matbu metinlerde transkripsiyon değil transliterasyon esas alınacağı için isimleşmiş veya çok kullanıldığı için âdeta birleşmiş Arapça, Farsça terkiplerde kullanılacak apostrof ve tire işaretleri kaldırılmalıdır.
Ör. Abdü’l-Hamîd  ( – ) → Abdülhamîd  ( + )
Kânûn-i sânî  ( – ) → Kânûnisânî ( + ); Teşrîn-i sânî ( – ) → Teşrînisânî ( +); Rebîü’l-evvel → Rebîülevvel
Cemâziye’l-âhir → Cemâziyelâhir; Zi’l-ka’de → Zilkade
Şeyhü’l-İslâm  ( – ) → Şeyhülislâm ( + ) vb.
 
15. Türkçe kelimelerin -özellikle fiil kökenli kelimelerin- sonlarında Osmanlı metinlerinde genellikle b harfi ve diğer bazı kelimelerde c ve d harfleri kullanılırsa da çeviriyazı çalışmalarında p, ç, t şeklindeki sert-sessiz harfler kullanılmalıdır. Yine özellikle fiil kökenli kelimelerde Eski Türkçeye ait telaffuzun Anadolu sahasındaki bir devamı olarak Osmanlı imlâsına yansıyan “ü” sesleri “i”, “ı” sesleri ses uyumuna göre düzeltilmeli; kapalı e harfi de denen ve genellikle “i” harfiyle yazılan ses ise “e” harfiyle yazılmalıdır.
Ör. idüb ( – ) → edip ( + ); konub ( – ) → konup ( + ); bitüb ( – ) → bitip ( + );  içün ( – ) → için ( + );   ağac
( – ) → ağaç ( + ); yiğid → ( – ) yiğit ( +); geçid ( – ) → geçit ( + ) …
b) Tanzîmat sonrası yazma Arşiv belgelerinde:
Bu tür metinlerde ilmî transkripsiyon usûlü uygulanır.
c)  Tanzimat öncesi matbû veya yazma metinlerde:
Bu tür eserlerin çeviri yazıları hazırlanırken İSAM DİA ve MEB İslâm Ansiklopedisi’nde uygulanan ilmî transkripsiyon usûlü kullanılmış olmalıdır. Bu iki Ansiklopedi arasında herhangi bir uyumsuzluk olursa DİA esas alınır. Kuruma Tanzimat öncesi bir metnin yayını teklif edilirken transkripsiyon alfabesine mahsus harfler bir liste hâlinde eserin başında gösterilmeli; metin boyunca da özellikle Türkçede bulunmayan harflerin yazımında bu alfabe esas alınmalıdır.
d) Rusça, Bulgarca, Yunanca vb. alfabesi farklı dillerde transliterasyon kullanılmalı, kelimelerin aktarımı Türkçe telaffuza göre olmalıdır.
 
NOT: Söz konusu yayın ilkelerine göre tertip edilmemiş çalışmalar, Sempozyum Bildiri Metinleri kitabına alınmayacaktır.