"Hakkâri Dokuma Kültürü: Dokunmuş Hikayeleri”
Enver Özkahraman'ın objektifinden süzülen bu sergi, bizi Hakkâri’nin binlerce yıllık geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Sanatçının titizlikle oluşturduğu arşiv, Hakkâri’nin coğrafyasını, insanlarını ve en önemlisi de yüzyıllardır süregelen dokuma kültürünü bizlere sunuyor.
Hakkâri kilimi, sadece bir ev eşyası değil, aynı zamanda bir dildir. Bu dilde, coğrafyanın zorlukları, doğanın güzellikleri, aşk, ölüm, bereket gibi evrensel temalar, nesilden nesile aktarılır. Motiflerin gizemli dünyası, hala tam olarak çözülebilmiş olmasa da bizlere bu topraklarda yaşayan insanların duygu ve düşüncelerini anlatır. Ceviz kabuğunun kahverengi tonlarından, runas bitkisinin ateşine varan renk paletinde hayat bulan bu kilimler kültürün sembolüdür.
Sanatçı, uzun yıllarını bu topraklara adayarak, sadece kilimleri değil, dokuma sürecinin her aşamasını, kadınların bu sanatla olan bağını ve bu bağın toplumsal hayattaki yerini fotoğraflarıyla belgelemiş. Sergideki renkli ve siyah beyaz fotoğraflar, hem estetik bir görsel şölen sunuyor. Baharın gelişiyle başlayan uzun ve zahmetli bir süreçte, koyunların yünleri toplanır, boyanır ve binlerce ilmek ile kilimler ortaya çıkar. Bu süreç, sadece bir üretim değil, aynı zamanda bir ritüel, bir yaşam biçimidir. Ancak Hakkâri’nin dokuma kültürü sadece kilimden ibaret değildir. Karaçadırlar, şel û şepikler, keçeler, parzunlar ve daha birçok dokuma ürünü, bu zengin kültürel mirasın parçalarıdır. Bu sergi, bu unutulmaya yüz tutmuş değerleri yeniden hatırlatarak, gelecek nesillere aktarılması için önemli bir adım atıyor.
Enver Özkahraman'ın fotoğrafları, bize Hakkâri’nin yaylalarında, ovalarında ve köylerinde yaşayan insanların hayatlarına ve kültürlerine dair derinlemesine bir bakış sunuyor.